“Diploma önemlidir.”
“Diploma olmadan bu dünyada hiç birşey yapamazsın.”
“Diplomasız hiçkimse seni işe almaz.”
“Herkes sadece üniversiteye bakıyor.”
İMZA: Dünya hakkında hiçbir fikre sahip olmayan, hayatında hiçbirşey üretmemiş, hiçbirşey denememiş, hiçbirşey başarmamış, hiç iş kurmamış ve çalışan almamış, hayatında mutlu olduğu veya ruhani doyuma ulaştığı saniyeler bir elin parmaklarıyla sayılabilen bilimum ebebeyn ve öğretmenler.
“Look at the man before you look at the advice. For his advice will only bring you to where he is.” -Tony Robbins
(Birinin tavsiyesine bakmadan önce, bunu söyleyene bak. Öyle ki o tavsiye seni sadece onun olduğu noktaya getirecektir.)
Çok bana sorulan bir soru, diploma önemli midir?
Diploma önemliyse, diplomanın önemi nedir?
Biz diploma önemli mi diye niye sormaktayız?
Yapmak istediğimiz şey ne?
Diplamanın önemi dediğimizde herkez irkilmiş oluyor ülkemizde ve bir korku ve konfora, normlara sığınma dürtüsü ruhumuzun ışığını engellemeye geçiyor…
Eğer Birkaç Soru Sorarsanız…
Size diploma çok önemlidir diyen insanlar diploma önemli diye diploma almadı. Bu insanlar diplomaya önem verdiği ve diplomaya, diplomanın getirdiği yola birkaç düzine yıl yatırım yaptığı için diploma onlar için önemli oldu ve önemli olmak zorunda.
Yoksa bütün hayatları bir hiç uğruna harcanmış ve bütün gerçeklikleri sarsılmış olacak.
Bu insanlar önce diploma önemlidir düşüncesini alıp sonra bunu rasyonalize etmeye çalışıyor.
Rasyonel verilere, gerçeklere bakıp bir sonuca varmıyor.
Bu insanlar içinde diplomanın geçmediği bir gerçekliğe sahip bile değiller ki bunu düşünebilsinler.
Buna sanırım döngüsel mantık (circular logic) deniyor. Diploma niye önemli, çünkü diploma önemli. O yüzden diploma önemli.
Biraz sorgularsanız bu insanların konuştukları şey hakkında hiçbirşey bilmediklerini ve kafalarındaki, gerçeğe hiçbir ucundan dokunmamış, dünya görüşüyle spekülasyon yaparak yanlış bir eşitlik (false equivalency; adamların seni işe almaması=diploma) kurmaya çalıştıklarını çok rahat bir şekilde anlayacaksınız.
Bir Diyalog (Temsili)
-İnsanların faydalanabileceği ne yeteneklere sahipsin?
-… Diploma?
– İş geçmişin ne? Hayatında neler yaptın? Bir portfolyoya sahip misin? Kendini ne kadar geliştirdin?
-…Dip. Diplo. Diploma?
-Hiç kendin birşey yarattın mı? Hiç senin önüne koyulan ve yapılması söylenen şeylerin dışına çıkmayı denedin mi?
-…
-Sen kaç tane iş kurdun? Kaç kişiyi işe aldın?
-…
-Sen başvurduğun yerlere ne “değer” katıyorsun?
-…
-Hangi diplomayla nereye, ne şartlarda başvurdun ve ne diye kabul edilmedin? İşi kimin aldığını nerden biliyorsun? İşi alanın senden daha “iyi” bir okula gittiğini nerden biliyorsun? İyi okula gidiyorsa iş verenin aklını okuyabilip sadece bu kritere ve ne yaptığını bilen (iş geçmişine, yeteneklerine, insani kaliteye ve kattığı değere bakan) iş verenlerin aksine sadece diplomayı kriter tuttuğunu sonucuna nasıl vardın?
-DİİİİİİİİİİİİİİİİİİP. LLLLLLLLOOOOOOOOOOOOOOOOOOO. MAAAAAAAAAAAAA. :(:(:(:(
Arkadaşlar…
Bu soruların herhangi birine tatmin edici bir cevap veren herhangi bir insandan insandan hiçbir ama HİÇBİR şekilde benzeri gülünçlükte bir cümle duyamazsanız. Ama çok farklı ve bütün olayın köküne inen bir cümle duyarsınız…
Hayatı yaşayan, yaşamış ve yaşamaya devam edecek insanlara bu soruyu sorduğunuzda çok farklı bir cevap alacaksanız.
Eğitim çok önemlidir, üniversite değil.
Eğitim gereklidir, üniversite değil. Üniversite eğitimin almanın araçlarından biridir ve efektifliği şartlara ve duruma göre inanılmaz değişiklik gösterir.
Aradaki farkı anlamanız için size bu konu hakkındaki en sevdiğim alıntıyı sunuyorum:
“Hiçbir zaman okulunuzun eğitiminizin önüne geçmesine izin vermeyin.”
Oscar Wilde
İdeal, ütopik bir dünyada eğitiminiz ve okulunuz paralel bir çizgi izler ama gerçek hayatta bu çok da aynı şekilde işlemiyor.
İnsanların unuttuğu çok bariz bir gerçek var: Okul sizin için var arkadaşlar, siz okul için yoksunuz.
Okulun amacı size bir iş, yetenek hakkında gerekli bilgiyi vermek, sizi iş hayatına hazırlamak, gerçek dünyada işinize yaracak beceriler katmaktır.
Bütün amaç gerçek hayatta başarılı olabilmek için size yetenekler kazandırmak yani…
Okul kendi içinde bir başarı garantisi değil. Sizi başarılı yapan okul da değil. Sizsiniz ve sizin eğitiminiz. Okulun size kattığı, veya katması gereken yetenekler ve bunu uygulamanız.
Yani bir parazit gibi herhangi bir okula gidip bir kağıt parçası almanın sizin ve hayatınızda para kazanmanız arasında bir bağlantı olduğunu düşünmek bile açıkçası çok absürd.
Bir Anektod
Size kişisel bir anektodla bu konuyu sonlandırmak istiyorum.
Ben bir şirket sahibiyim ve şirket sahibi birkaç insan tanıyorum.
Birkaç insanı işe almam gerekti ve insanları işe alması gereken ve ne şekilde alan insanları tanıyorum.
Daha yeniyim şirket konusunda ve hiç iş verme tecrübem yok. Neye bakılır bilmiyorum ve baktığım şey ne? Hmm, diploma?
Diplomalı birini işe aldım. Çok iyi bir üniverseteden, sınavlarını geçmiş, yaptığım iş hakkında teorik herşeye sahip biri. Çok iyi bir çocuk, kafasını koyup çalışmış derslerine.
Az kalsın batıyordum. Bana 2 müşteri kaybettirdi ve ona verdiğim hiçbir işi yapamadı.
Hiçbir is ettiğini, gerçek hayatın verdiği kalibrasyona, dünyayla etkileşime girmenin sonucunda bir insanın kazandığı değerlerin hiçbirine sahip değil. Tamamen bir sülük kafasında, ben bundan ne alabilirim. İnsanlardan ne çalabilir yakalanmadan mantalitesiyle hayatını yaşıyor. Ben bu şirkete bu işe ne katabilirim, masaya ne koyuyorum demeyi bırak hayatındaki hiçbir meseleye Engaged olmamış, beyninde bir sis bulutunun içinde zombi gibi yaşayan ve her günün geçmesi hayatındaki tek amacı olan biri.
Bırak benim şirketimi dünyadaki hiçbir şirkete hiçbir değer kalabilecek bir insan değil.
Ama çok güzel bir diploması vardı…
Size diplomaya bakarak insanları işe alan şirketlerin başına gelen şeyi söyliyim arkadaşlar:
Batarlar.
Veya o diplomalı insanlar “değer” üretmeye başlamazsa kovulurlar, veyahut ürettikleri değere oranla aylık 2000 lira gibi komik bir rakamla haftada 40 saat çalışıp nerde hata yaptıklarını düşünürler.
Şirket sahibi (entrepreneur) tanıdıklarımdan öğrendiğim ve kendim de kafamı vurarak farkettiğim üzere bir insanı alırken dikkat edilen tek ama unsurlar sırasıyla kattığı değer ve yetenekleri, masaya koydukları, is etiği, vizyona olan bağlılığı ve tutuklusu ve en önemlisi karakteridir. O yüzden mülakat diye birşey var direk cv yollayıp e-posta ile işe alınmıyorsunuz.
Bir insan düşünün…
Şirkete inanılmaz değer kalabilecek potansiyeli var.
Çok sağlam bir iş etiği ve inanılmaz bir karakteri var.
Şirket vizyonunu benimsiyor ve gözleri yapacağı işin tutkusuyla parlıyor ve bir kağıt parçasına sahip değil.
Sizin, alacağı eleman yüzünden para kazanıp kaybedecek, yıllarını, gözyaşlarını ve alın terini verdiği şirketinin ismini kullanacak ve etkileyecek bir insanı ise alırken bu adam yerine daha iyi bir kağıt parçası olan birini tercih edebileceğini aklınızın ucundan geçirebilmeniz bile gerçekten çok komik.
O yüzden bu soruları sordum başından. Çünkü bu soruları cevaplayabilen, işveren veya gerçekle ilgisi olan bir insanın ağzından HİÇBİR ZAMAN “Diploma çok önemlidir.” diye bir cümle duyamazsınız.
Duyacağınız cümle şudur:
Eğitim çok önemlidir…
***
Ek Not: Diplomanın önemi konusuyla ilgili daha fazla bilgiye sahip olmak için şu kitabı okumanızı öneriyorum.
Eğer kafanızda hayatınızla ilgili soru işaretleri varsa ve bunu sizi dinleyip, yargılamayacak, fikir verebilecek biriyle konuşmak istiyorsanız; bunu şu siteden, gayet ucuz fiyatlarla, anında ve evinizin konforundan yapmanız mümkün.
Kendi hayatınızı elinize almak için de şuradan başlayabilirsiniz.
Havuç toplarıyla herşey daha güzel. 😉