Almanca öğrenmek istiyorsunuz.
Ama nasıl yapacağınız hakkında hiçbir fikriniz yok.
Ve de buna yatıracak binlerce liranız yok.
Hatta daha kötüsü.
Binlerce liranız var ve bunu dil okullarına, kurslara harcadınız.
…ve doğal olarak bu kurslar Türkiye’de Türk’ler tarafından, Türk kalitesizliği içinde verildiği için:
Hiçbirşey öğrenemediniz.
Şimdi hem cahil, hem de fakirsiniz.
Ama kalbinizde tek bir şey var:
ALMANCA! *ve bilimum Alman kızları/erkekleri. Sakin olun sizi anlıyorum. ;)*
Benzer bir durumda olduğum bir zaman olmuştu, şimdi ise gayet güzel bir Almancam var.
İstediğim bir Almanla saatlerce rahatça konuşabiliyorum.
Bunu nasıl mı yaptım?
Çünkü güzel ayakkabılar giyiyorum…
…
(tamam, tamam şakaydı. sakin olun)
Bugün size bunu nasıl yaptığımı anlatacağım…
Yazarın inanılmaz önemli notu: Bu rehber aşırı cahil olmayıp da İngilizce bildiğinizi varsayıyor. Eğer 2017 yılında hala İngilizce bilmiyor ve konuşamayorsanız hemen buradaki İngilizce derslerini alıp, çok kısa bir sürede bu durumdan kurtuluyorsunuz….
Çünkü ayıp… Yani gerçekten… 21. yüzyıldayız… Ciddi olalım… İngilizce yani…
*Eğer gönderdiğim adreste Marjinal Öğrenci’den geldiğinizi söylerseniz size indirim bile yapacaklardır.*
Aynı şekilde ve sistemi izleyerek istediğiniz herhangi bir dili öğrenebilirsiniz ama bugünkü konumuz Almanca…
Öncelikle tek başınıza demek hiç para harcadan demek olmuyor. Ama Almanca hayatınızdaki tek değişken sizsiniz oluyor. Bir okula gitmiyorsunuz, kurs almıyorsunuz (almayın, çok gereksiz para tuzakları) ve genel olarak insanların para harcadığı şeylere ve çok para harcadığı şeylere para harcamıyorsunuz.
Bunu söyledikten sonra başka bir şeye değinmem lazım…
PARA HARCAMALISINIZ!
Evinize gece 4’te, para harcamadan, 9 saat yürüyerek gidebilirsiniz, ama hangimiz bu yol dururken bir taksiye 25 lira ödeyip 20 dakikada evimizde olmayı seçmiyoruz?
Burada demek istediğim sizin 9 saatinizin (aslında 8 saat 40 dakika, taksi 20 dk. sürdüğü için) 25 liradan daha değerli olması. Sanıyorum hepimiz bu çıkarımı yapabiliriz.
Aynı şekilde Ankara’dan İzmir’e yürüyerek gidebilirsiniz.
Vücudunuz bunu yapabilecek kapasitede ve bu mümkün olan bir durum.
Muhtemelen 1 ayınızı falan alır ama yapabilirsiniz, real olarak mümkün bir süreç
Ancak hangimiz bir otobüse 85 lira veya bir uçağa 100-200 lira ödeyip birkaç saatte gitmek yerine buraya yüreyerek gitmeyi ve 85 lira tasarruf etmeyi seçiyoruz?
Herkes bu çıkarımları yapabilirken, Türk insanının konu dil öğrenmek olunca sürekli ama sürekli aylarca yürümeyi seçmesi gerçekten bana çok komik geliyor.
Dil öğrenirken de üsttekine benzer bir durum söz konusu.
Bu işe hiç yatırım yapmazsanız belki 30 yılda bir yerlere gelirsiniz.
Ama biraz yatırım yapıp. niye 1 yılda bu işi tamamen çözmüyorsunuz?
Bir olayı niye gerçekçi ve pratik yollarla çözmek yerine, kendinizi imkansız yollara sokup, sonra ama olmadı diyorsunuz?
29 yılınız harcayacağınız paradan (1,000 ile 10,000 lira arası) daha mı değersiz?
Bana sorarsanız bu sorunun cevabı da çok açık ama tabi herkesin herşeye vereceği cevap değişir.
Bu işi çok hızlı yapmanın yolu kaliteli materyaller almak, deneme-yanılma yoluyla hoşunuza giden ve kolayca yapabildiğiniz şeyleri bulup onlara tamamen asılmak ve daha çok yatırım yapmak. Bunlara yardımcı ve hoşunuza giden insanlarla düzenle konuşmalar yapmak ve size doğru yolu gösterecek bir insana/öğretmene sahip olmak.
Çok kolay değil mi?
Düşündüğünüzden çok daha kolay…
Merak etmeyin.
Öncelikle şu kitabı kesinlikle alıp okuyorsunuz. Bu kitap, Fluent in 3 Months, size 3 ayda nasıl konuşulacak seviyede bir dili öğrenebileceğinizi çok net bir şekilde öğretecek.
Eğer bu kitabı alıp okuyamıyorsanız ve uygulayamıyorsanız, çok üzgünüm şimdiden kaybettiniz. Yazının geri kalanını okumanıza gerek yok!
…
Bunun yanında yine aynı kişinin yazdığı ama bu sefer çok daha spesifik Almanca’yı nasıl kolayca 3 ayda, öğrenebileceğiniz anlatan Language Hacking German kitabını alabilirsiniz. Ancak konseptleri ve yapmanız gereken şeyleri anlamanıza çok önem veriyorum.
Dil öğrenmek gibi büyük bir yolculuğa adım atıyorsanız ve bunu tek başınıza yapacaksanız, kesinlikle Fluent in 3 Months gibi bir kitaptan yol haritasını öğrenmeniz gerektiği kanısındayım.
***
Bunun üstüne sizden istediğim kendinize bir Almanca defteri almanız.
Bu sizin kutsal kitabınız olacak. İçine öncelikle Hacking German kitabındaki “konuşma stratejilerinizi” yazacaksınız ve ezberleyebildiğiniz bir repatruar oluaşacak.
Hem de her probleminizi görüp, bu defterde inceleyip, notlar alıp, çözebileceksiniz.
Buna alışın…
Disiplin ve Eyleme Geçmek
Bunları yaptıktan sonra Almanca öğrenmek istiyorsanız yapmanız gereken en önemli şey Almanca öğrenmektir.
Bu ne demek?
Çoğu insan yapmak istediği, yapması “gereken” ama yapması zorunlu ve ivedi olmayan şeyleri yapmaktan kaçınır, korkar, kendini sabote eder, vs. Hele hele bu yapacağı şeyi istiyorsa ve kendine değer katacak/kendini değiştirecekse aman Tanrım!
Bu dünyadaki en zor şey haline gelir.
Birşeyler yapmanız lazım.
Almanca öğrenmek için…
Almanca öğrenmeniz lazım…
Disiplin ve aksiyon/eylem kavramlarından bahsediyorum.
Kendimizi zorlamaktan bahsediyorum.
Ben her sabah kesinlikle yapmam gereken şeyleri yapmaya kendimi zorluyorum. Dil öğrenmek olsun, kitap okumak olsun, kesinlikle yapmam gereken ama yapmayacağım şeyleri ilk andan bitirmek istiyorum.
Ben her sabah ilk iş olarak bunları yapmayı seviyorum çünkü biliyorum ki uyandıktan 7 dk. Bile geciktirsem bütün gün erteleyecegim ve yapamayacağım.
O yüzden o gün kesinlikle yapmam gereken ve disiplin isteyen şeyleri ilk dakikadan yapıyorum.
Siz de bunu yapabilirsiniz, sizden istediğim hergün 25 dakika bu Almanca herhangi birşey yapmanız.
Başlamak için bu kitabından Almancaya bakmak çok iyi bir tercih mesela.
***
Sürekli ve Düzenli Konuşmak + Sizi Rotaya Geri Sokacak Bir Etken = ?
Sonra haftada 1 ile 3 arası italki gibi bir siteden saati 50 liraya bir özel öğretmen bulup ders almanızı istiyorum.
Anlaşabildiginiz birini bulana kadar birkaç deneme yanılma seansı geçirebilirsiniz. Ama hedeflerinizi ve yapmak istediklerinizi ona anlattığınızda sizi anlayan ve sizi rahat ettiren birine ihtiyacınız var.
Onun dediklerini yapmayacaksınız tekrar ediyorum. O sadece sizi düzeltecek ve yardımcı olacak. Konuşmanıza yardım edecek.
Ancak kontrol ve dümen sizde…
Bir diğer önemli şey de BUNU ERTELEMEMENİZ. Çoğu Türk insanı nedense tam bir gerizekalı olduğu için kağıdın üzerinde bişeyleri okuyabiliyorsa konuşabilecegi sanıyor. Bu da 5 yıl sonra “anlıyorum ama konuşamıyorum” olarak bize geri dönüyor.
No shit sherlock? Hiç konuşmayı denedin mi?
Siz bir bebekken konuşmaya başlamadan önce, Türkçe’de edilgen çatı nedir anlamaya çalışırsanız, hiçbir zaman ne Türkçe’yi öğrenebilir ne de tek kelime konuşabilirdiniz.
(…niye 20-30 yıl sonra bu yaklaşımın başarılı olacağını düşünüyorsunuz açıkçası hiçbir fikrim yok.)
Niye büyüyünce daha salaklaşıyorsunuz bilmiyorum… Lütfen böyle şeyler yapmayın. İlk günden konuşmaya başlayın, hergün konuşmaya başlayın.
“Doğru konuşun, hata yapmadan konuşun, insanlar sizin çok harika olduğunuzu düşünsün.” demiyorum.
Ama konuşun diyorum.
İnanın bana o para ödediğiniz öğretmen buna alışık ve sizden çok daha kötülerini gördü, ne kadar sizden daha kötü birisi olduğu o anda çok gerçekçi gelmese de inanın bana. O sizi yargılamayacak. Açıkçası sizi yargılayan bir tek siz oluyorsunuz genelde…
Tamam bunu da aştıktan sonra bir sonraki aşamaya geliyoruz. ?
Şimdiye kadar Hacking German kitabını aldığınızı, oradaki alıştırmalari ve görevleri yapıp (ki hepsi konuşma görevleri…) İnternete koyduğunuz varsayıyorum.
Ayrıca hergün bir şekilde aynada bile olsa konuşmaya çalışıyor. Konuşma repertuarinizi ve söyleyebileceğiniz şeyleri her gün arttırıyor ve düzenli olarak kendinizi rahat olmayan durumlara sokup yabancılarla konuştuğunuzu varsayıyorum.
Çok güzel…
***
Hayatınıza Almanca sokarak otomatik öğrenme…
Şimdi bunu etrafına birşeyler eklememiz ve hayatımızı öğrendiğimiz dile göre biraz değiştirmemiz lazım ki günde gördüğümüz Almanca 25 dakikadan 3 saate çıksın.
Telefonunuzun dilini Almanca yapmanızı ve en sevdiğiniz ve sık sık yaptığınız vakit öldürücü aktiviteyi Almanca yapmanızı veya Almanca’yi buna eklemenizi istiyorum.
Bunu sevmeniz ve kolay yapmanız çok önemli.
Örneğin ben çok podcast dinlerim, tuvalette, yürürken, bulaşık yıkarken, yemek yaparken, VB. Bu yüzden 120 dolara 2 yıllık GermanPod101 üyeliği aldım. Artık hergün 30 dakika kadar Almanca dinliyorum. Zaten okuduğum ve yaptığım şeylerin dışında.
Niye? Çünkü çok güzel, keyif alıyorum ve hayatına kolayca katabilirdigim ve hoşlandığım birşey.
Bu işe yatırım yapmanız derken böyle şeylerden bahsediyorum. Böyle bir kaynak varken, benim yaptığım herşey bunun 10 da biri kadar sonuç vermediği gibi uzun vadede bana daha pahalıya patlayacak. Çünkü muhtemelen daha ucuz diye 10 20 dolarlık şeylere birsuru para harcayacagim. Sonra bunları tabiki yapmadığım için ve aylarca yarım yamalak aksiyonlarla hiç sonuç alamayıp bütün hevesimi ve momentumumu kaybettikten sonra podcasti satin alacağım yada öğrenmeyi tamamen bırakacağım, bütün vaktimi, yatırımımi ve istediğim bir yeteneği, bir hayali çöpe atıp…
Siz eğer Film izlemeyi seviyor ve çok sık yapıyorsanız gidin şuradan birkaç alman filmi satın alın. 3 5 kuruş kuruş için yarım yamalak işler yapmayın.
Dizi de aynı şekilde. Şuradan bulabilirsiniz. Gidin, sevdiğiniz bir eylem bulun. Hayatınıza katabileceginiz ve ona yatırım yapın. Ciddi bir şekilde…
Artık güzel yerlere geliyorsunuz ve harika şeyler oluyor. Öğrendiniz ve öğreniyorsunuz ama şimdi size pratik lazım.
Size pratik lazım…
Öğrendiğiniz şeyleri sindirip, icsellestirmenizi sağlayan bir kaynak lazım. Ben şahsen practice makes perfect serisine aşığım. Size de şiddetle tavsiye ederim. Sürekli buradan egzersizleri yapabilirsiniz. İlk ana kitabı alıp sonra zayıf noktalarıniza göre seriden istediğiniz kitabı seçebilirsiniz.
Herşeyin yanında, kolaylık ve ezber seviyorsanız kendinize bir de phrasebook dediğimiz bir kalıp kitabı alabilirsiniz. Bir kafeye gidince ne denir tarzında daha çok turistlere yönelik kitaplardir. Özellikle ilk konuşmaya başlarken yardımcı olacaktır.
Benim tavsiyem bu konuda çok ünlü ve dünya çapında açık ara en iyisi olarak bilinen: Lonely Planet’ın Phrasebook’unu almanız olacaktır.
Bu işe ne kadar yatırım yaparsanız, kendinizi o kadar yapmak zorunda hisseder ve o kadar motive olursunuz.
Ve bunun ötesinde hiçbir zaman kendinize yatırım yapmaktan çekinmeyin. Bunu bir hayat kuralı edinirseniz, çok daha iyi bir hayatınız olacaktır.
Bol şans. ?
Kullanacağınız Materyaller:
- Kitaplar
- Benny Lewis’in Kitapları: Fluent in 3 Months ve Language Hacking German.
Bence ikisi de kesinlikle şart, herşeyi düzgün yapmanız için hemen başlamak istiyorsanız ilk Language Hacking German’ı alın. Sonra Fi3M’u da yanında okumaya başlar, hayatınızı bu kitapla şekillendirirsiniz.
- Practice Makes Perfect German serisi. İlk kitaba hepinizin ihtiyacı var. Sonra seriden ihtiyacınız olan şeyleri alabilirsiniz. Ben verb tenses ve prepositions kitaplarını kendime aldım ve çok faydalı buldum.
- Benny Lewis’in Kitapları: Fluent in 3 Months ve Language Hacking German.